İstanbul’un fethinden tam bir asır sonra inşa edilmiş olan Süleymaniye külliyesi harikulâde mimarisi ve asırlar boyu süregelen ulvî göreviyle Osmanlı Devleti’nin ihtişamını gösteren en önemli yapılardandır. Osmanlı’nın hayır müesseselerini külliye hâlinde meydana getirme ameliyesi yüzyıllarca devam etmiştir. Sultan Fatih döneminde inşa edilmiş olan iki büyük külliye[1], sınırları gelişen devlete kifâyet etmeyince Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Süleymaniye külliyesi inşa edilmiş, 1557 yılında hizmete açılmıştır. Mimar Sinan tarafından yapılan külliye, cami, medreseler, dâru’ş-şifâ, tıp medresesi, dâru’l-hadîs, imâret, tâbhane, sıbyan mektebi, türbeler, hamam, dâru’l-kurrâ ve kütüphaneden oluşmaktadır.

Ecdadımızın bize bıraktığı kültürel müesseselerin içinde kütüphanelerin çok önemli bir yeri vardır. Ülkemizin birçok ilinde rastladığımız tarihî kütüphanelerin en önemlileri İstanbul’da bulunmaktadır. 16. Yüzyıl mimarisinin en önemli eserlerinden Süleymaniye Külliyesi’nde bulunan Süleymaniye Kütüphanesi dünyada en çok yazma eser barındıran kütüphanelerdendir. Fatih, Sultan Ahmed, Ayasofya, Hamidiye ve Lâleli gibi isimleri altında padişah kütüphaneleri ihtiva eden kütüphanede halkın her kesiminden insanların kurmuş oldukları vakıf kütüphaneleri bulunmaktadır. Ayrıca Atıf Efendi, Köprülü, Nuruosmaniye, ve Ragıp Paşa kütüphaneleri Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağlıdır. Kütüphanedeki eserlerde hat, tezhib, cilt ve ebru gibi geleneksel sanatlarımızın en güzel örneklerini bir arada görmek mümkündür. Ayrıca kütüphanede çok eski, müellif hattı, tek nüsha ve sultanlara ithaf edilmiş çok kıymetli eserler bulunmaktadır.[2] Dünya üzerinde bulunan milyonlarca islâmî yazma eser içerisinden 1.000 adet hicrî ilk 500 sene içinde yazılmış eserin 40 tanesi Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.

Birçok kütüphanedeki kitapların toplanmasıyla oluşan Süleymaniye Kütüphanesi, külliyenin birinci ve ikinci medresesinde bulunmaktadır. Kütüphane şu anki şekliyle Mimar Sinan’ın tasarladığı projede bulunmasa da o dönemde medresede görev yapan müderrisler için saraydan getirilen kitapların muhafaza edildiği bir kütüphaneden söz etmek mümkündür.[3] Nitekim Kanuni Vakfiyyesi’nde şu ibare geçmektedir: “Medâris-i mezbûreye kütüb tedâruk olundukda hâfız-ı kütüb ve kâtib-i kütüb vüzerâ-i ‘izâm-ı zevi’l-ihtirâm ma‘rifetleriyle ta‘yîn ve vazifeleri tebyin oluna!”[4] Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan Süleymaniye evkâfında 1761-1840 tarihleri arasında görev yapanları gösteren bir vazife defterinde bir hâfız-ı kütüb görevlendirilmesi dolayısıyla yapılan kayıtta şu ifade geçmektedir: “Haftada iki gün açılmayup mâ‘adâ beher yevm vakt-i subhdan vakt-i asra değin açılup istifâde ve istinsâha ve kütüb-i nefîse isti‘âre tarikiyle kitabhâneden taşra çıkarılmayup binefsihî edâ-i hizmete riâyet şartıyladur.”[5]
Süleymaniye kütüphanesi, sonradan bağış yapılan ve satın alınan koleksiyonlarla birlikte irili ufaklı 154 kütüphanenin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Kütüphanenin temelleri 1557 yılında külliyenin hizmete açılmasıyla atılmış, Sultan I. Mahmud zamanında da (1730-1754) kitaplar Sadrazam Köse Mustafa Bahir Paşa delaletiyle 1751-52 yılında camiinin içerisinde sağ tarafta bulunan yan balkonun altındaki demir parmaklıklarla çevrilmiş mekânda toplanmıştır.[6] Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan vakıf kaydında burada bulunan kütüphanedeki görevlilerden bahsedilmektedir.[7]

Osmanlı’nın son döneminde, kütüphanelerin bağlı bulunduğu Evkâf Nezareti kütüphanelerin yangınlardan etkilenmesi, bakımsızlık ve savaş gibi çeşitli nedenlerden dolayı hizmet veremeyen kütüphanelerdeki eserleri toplama kararı almıştır. Devlet ricali, özellikle Şeyhulislâm Hayri Efendi bu mesele üzerinde önemle durmuştur. Neticede Evkaf Nezareti 1914 yılında kütüphanelerin bir kısmını Yavuz Selim’de bulunan Medresetü’l-Mütehassisîn’e[8] nakletmiştir. Bunlar, Aşir Efendi, Hacı Beşir Ağa, Çelebi Abdullah Efendi, Çorlulu Ali Paşa, Damad İbrahim Paşa, Esad Efendi, Hafız Ahmed Paşa, Kılıç Ali Paşa, Lâleli, Mesih Paşa ve Molla Çelebi kütüphaneleridir. Ancak o dönemde umûmî kütüphane olabilecek bir kütüphane binası aranmasına karar verilmiştir. Bir ara Nuruosmaniye Camii’nin bu gaye için kullanılması düşünülmüştü. Daha sonra Sadrazam Ali Paşa’nın Mercan’da yanan konağının arsasında yeni bir kütüphane binası inşa etme fikri doğsa bu fikir da mâlî imkânsızlıklar yüzünden gerçekleştirilememiştir. Sonrasında Süleymaniye Külliyesi bunun için uygun görülmüş ve 1918 yılında külliyenin sânî medresesinde Süleymaniye Umûmî Kütüphanesi adı altında toplanmıştır.[9]

Hamdullah Suphi Tanrıöver’in maarif vekilliği zamanında Halil Ethem Eldem başkanlığında kurulan heyet Ankara Etnografya Müzesi’ne koyulacak olan ve evvel medresesinde toplanan müzelik kültür varlıkları çalışmalarını Ankara Etnografya Müzesi binası inşa edilince 1927 yılında oraya göndermiş ve evvel medresesi de Süleymaniye Kütüphanesi Müdürlüğü’ne verilmiştir.[10] 1955 yılında da evvel medresesine bitişik olan sıbyan mektebi çocuk kütüphanesi olarak kullanılmak üzere Süleymaniye Kütüphanesi bünyesine katılmış, fakat 1980 yılında kapatılmıştır.
Hamidiye, Lala İsmail, Düğümlü Baba, İzmirli Mustafa Efendi, Mahmud Paşa, Rüstem Paşa ve Yusuf Ağa kütüphaneleri de Sultan Selim’den Süleymaniye’ye getirilmiş ve sonradan Sultan Selim’e iade edilerek 1924 yılında Murad Molla Kütüphanesi’ne ve oradan 1949, 1954 yıllarında Süleymaniye Umumi Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. 1918 yılında Süleymaniye’ye getirilerek sonradan vakıflarına ait olan eski yerlerine iade edilen kütüphaneler Şehzade, Yeni Cami ve Hüsrev Paşa kütüphaneleridir ki bunlar 1927, 1928 ve 1957 yıllarında tekrar Süleymaniye Umumi Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Süleymaniye’ye nakledilen bu kütüphanelerden başka muhtelif zamanlarda birçok kütüphane daha ilhak edilmiştir. Bunlardan bir kısmı toplu, bir kısmı da münferit hâlde olmuştur.

Tekke ve zaviyelerle türbelerin kapatılmasına dair kanunun neşri ve 8816/2290 sayılı genelge ile buralarda bulunan kitapların kütüphanelere devredilmesi kararlaştırıldıktan sonra 1926-1931 yılları arasında Galata Mevlevihanesi’nden Halet Efendi ve mülhâkı ile Yenikapı Mevlevihanesi’nden Nafiz Paşa, Zühtü Bey, Feyzullah Paşa kütüphaneleri ve Hasib Efendi, Murad Buhari, Şazeli, Uşşaki tekkelerinin kitapları ile Divrikli Selim Efendi, İsmail Ağa, Osman Ağa, Gümüşhaneli, Bala tekkelerinin kitapları da Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Bundan sonra münferit olarak yapılan birkaç kütüphane nakli dışında 1949 yılına kadar toplu bir nakil yapılmamıştır.
1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile vakıflar tarafından idare edilen medrese, mekteb zımnında kütüphaneler de Maarif Vekaleti’ne bağlanmıştır. Bunun üzerine cami, medrese ve tekkelerde bulunan eserlerden bir kısmı Süleymaniye Kütüphanesi’ne bir kısmı da civarlardaki kütüphanelere nakledilmiştir. Ancak bir süre sonra bu kütüphanelerdeki kadro yetersizliği ve eserlerin bakım zorluğundan dolayı daha iyi istifade edilebilmesi için Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir.
1949 yılında ise Çarşamba’da bulunan Murad Molla Kütüphanesi’nden Düğümlü Baba, Esad Efendi, Hacı İsmail Efendi, İzmirli Mustafa Efendi, Mahmud Paşa, Mehmed Ağa Camii, Rüstem Paşa, Saliha Hatun, Servili, Yusuf Ağa Kütüphaneleri ve 1954 yılında da Hamidiye, Lala İsmail, Şeyh Mehmed Murad, M. Murad – M. Arif ve Gelibolulu Tahir Efendi kütüphaneleri Süleymaniye Kütüphanesi’ne taşınmıştır. 1955 yılında da Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’nde bulunan Gülnuş Valide Sultan, Efgani Ali Haydar Efendi, Haşim Paşa, Hüseyin Kazım Bey, İhsan Mahvî Bey, Âsâr-ı Cedîde ve müteferrik kısımları Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir.

Kütüphaneye yapılan toplu nakillerden birisi de kubbelerindeki çatlaklıklar ve yıkılma tehlikesi üzerine 1956 yılında yapılan Fatih Camii kütüphanesinin naklidir. Bu nakille birlikte Fatih kısmı dışında Abdülgani Ağa, İbrahim Efendi, Tırnovalı ve Teberrular ksıımları da taşınmış ve açılan Fatih bölümüne yerleştirilmiştir. Fatih kütüphanesinin naklinden sonra rutubetten zarar görmesinden endişe duyulan Hüsrev Paşa Kütüphanesi ve kısımları Beşir Ağa, Eyüp Camii, Mihrişah Sultan, İsmihan Sultan, Hasan Hüsnü Paşa kütüphaneleri de Süleymaniye Kütüphanesi’ne katılmıştır.
Bu toplu nakiller dışında muhtelif zamanlarda nakledilen kütüphaneler ise şunlardır: Serez, Şehzade Mehmet, Yenicami, Gazanfer Ağa, Şehid Ali Paşa, Hidiv İsmail Paşa, Amcazade Hüseyin Paşa, Hacı Mahmud Efendi, Pertevniyal, İd Mehmet Efendi, Sultan Ahmet, Harput Eski Halkevi Kütüphanesi. Bağdatlı Vehbi Efendi kitapları 1920, Tahir Ağa Tekkesi kitapları da 1955 yılında satın alınmak suretiyle kütüphaneye eklenmiştir.[11]
1950 yılında kütüphanede Türkiye’de ilk defa mikrofilm ve fokotopi servisi kurularak eserlerin mikrofilm arşivi yapılmaya başlamıştır. Bu sayede 5.000 eserin mikrofilmi yapılmış, 2002 yılından sonra dijital kameralarla eserlerin fotoğrafları çekilmiş ve daha geniş bir arşiv oluşturulmuştur. Kütüphanedeki eserlerin tetkik ve restorasyonu 1962 yılında kurulan cilt ve patoloji servisi tarafından yapılmaktadır. Kütüphanenin ilk fihrist çalışmaları Sultan II. Mahmud döneminde başlamış, özel defterler oluşturulmuştur. Osmanlı’nın son dönemlerinde özellikle Sultan II. Abdülhamid döneminde 46 koleksiyonun fihrisleme işlemi yapılmış ve basılmıştır. Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Yazmaları Toplu Katalogu (TÜYATOK) etkinliğinin İstanbul şubesi 1979 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’nde açılmıştır. Dr. Mahmud es-Seyyid ed-Duğaym 2010 yılında Süleymaniye (özel), 2019 yılında Dâru’l-Mesnevî ve 2020 yılında İsmihan Sultan koleksiyonlarına birer fihrist çalışması yapmış, çok önemli bir hizmete imza atmıştır.[12]
[1] Eyüp Sultan Külliyesi ve Fatih Külliyesi.
[2] Nevzat Kaya, Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Eserleri, Vakıflar Dergisi, s. 89.
[3] Mahmud es-Seyyid ed-Duğaym, Fihrisü’l-Mahtûtâti’l-‘Arabiyye ve’t-Türkiyye ve’l-Fârisiyye fi’l-Mektebeti’s-Süleymâniyye, Sakîfetü’s-Safâ el-İlmiyye, Cidde 2010, I/46.
[4] Kanuni Vakfiyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Kasa, nr. 135, D. 1390, vr. 75b-76a.
[5] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Müteferrik 89, vr. 14a.
[6] Ayvansarayî Hüseyin Efendi, Hadîkatü’l-Cevâmi‘, s. 18.
[7] BOA. Müteferrik 89, vr. 114b.
[8] Şu anda bu bina Sultan Selim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından kullanılmaktadır.
[9] Halit Dener, Süleymaniye Umumi Kütüphanesi, Maarif Basımevi, İstanbul 1957, s. 30-31.
[10] Kaya, Süleymaniye Kütüphanesi Yazma Eserleri, s. 89.
[11] Dener, Süleymaniye Umumi Kütüphanesi, s. 33-35. Kütüphanede bulunan bütün koleksiyonlar için bkz. http://www.suleymaniye.yek.gov.tr/Content/UploadFile/Doc/koleksiyonlar.pdf
[12] Yazarın 2016 yılında Ragıp Paşa Kütüphanesi’ne yaptığı bir fihrist de bulunmaktadır.
Leave A Reply