Fatih’teki Divanyolu Caddesi’nde, Sultan II. Mahmud Türbesi’nin karşısında, üç tarafı yol ile çevrili 440 m2’lik bir bahçe içerisinde bulunan kütüphane Sultan IV. Mehmed döneminin meşhur sadrazamı Köprülü Mehmed Paşa’nın vasiyeti üzerine oğlu Fâzıl Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Köprülü ailesinin vakfettiği koleksiyonlarla zenginlenleştirilmiş olan kütüphanede yazma ve basma olmak üzere çok sayıda Türkçe, Arapça ve Farsça eser bulunmaktadır. Binadaki restorasyon sebebiyle okuyucu hizmetleri Süleymaniye Kütüphanesi’nde verilmektedir.

Köprülü Mehmed Paşa’nın Kabri
Köprülüler, Osmanlı Devleti hizmetinde bulunmuş ve Osmanlı tarihinde “Köprülüler Devri” dönemine imza atmış bir vezir ailesidir. 17. Yüzyılın ortalarında sülalenin kurucusu Köprülü Mehmed Paşa’nın iktidarı ile başlayan süreç uzun yıllar devam etmiş ve birçok ıslâhat ve fetihlere nail olunmuştur. Aslen Arnavut olan Mehmed Paşa “Köprülü” lakabını eşi Ayşe Hanım’ın memleketi ve kendisinin ikinci vatanı sayılan ve o zaman Amasya sancağına bağlı bulunan Köprü (Vezirköprü) kasabasına nisbetle almıştır.[1] Köprülü Mehmed Paşa gençliğinde İstanbul’a getirildikten sonra Enderun’da yetişmiş, matbah-ı âmireden sadrazamlığa kadar yükselmiştir. Edirne’de vefat etmiş, naaşı vasiyeti üzerine külliyedeki türbesine getirilmiştir.[2] Yalova, Vezirköprü ve Şam gibi birçok yerde inşa ettiği mescid, mektep ve çeşme gibi hayır eserleri dikkat çekmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan Zilhicce 1071 (Temmuz 1661) tarihli vakfiyede Balkanlar’da kurduğu mekteplerden bahsedilmektedir.[3]
Osmanlı kütüphaneleri mimari açıdan şu şekilde gruplaşmaktadır: 1. Müstakil kütüphaneler, 2. Külliye içi kütüphaneler, 3. Cami, medrese, türbe, tekke içi kütüphaneleri, 4. Mektep içi kütüphaneler, 5. Saray içi kütüphaneler.[4] Köprülü Kütüphanesi müstakil Osmanlı kütüphanelerinin ilk örneği sayılmaktadır. Kütüphane ilk olarak Köprülü Mehmed Paşa tarafından külliyeye bağlı olmak üzere tasarlanmış olsa da 1072 (h. 1661) tarihinde vefat etmesi üzerine külliyenin kısımlarından mescid-dershane, medrese, hamam ve türbe tamamlanmış, müstakil kütüphanenin inşası oğlu Fâzıl Ahmed Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. 15. ve 16. yüzyıllarda inşa edilmiş olan Eyne Bey (İnebey) ve Çoban Mustafa Paşa kütüphaneleri müstakil bir mekâna sahip olsalar da bağlı bulundukları külliyenin içinde yer aldıklarından ve mimari açıdan müstakil bir yapı özelliği göstermediklerinden dolayı bu türün ilk örnekleri olarak addedilmemektedir. Ayrıca bu kütüphanelerin kurucuları da onları bağlı oldukları külliyenin bir bölümü olarak ele alıp bu yönde düzenlemeler yapmışlardır.[5]
Köprülü Külliyesi 17. yüzyılın en önemli yapılarındandır. Peykhane Caddesi tarafında bir çeşme ve külliyenin kapısı bulunur. Kapıdan girildiğinde “L” şeklinde olup on odası bulunan medresenin revaklı avlusuna geçilmektedir.[6] (bkz. Resim) Külliyenin mescidin yanında bulunan haziresi, bünyesinde başta Mehmed Paşa olmak üzere Köprülü ailesinin önemli şahsiyetlerini barındırmaktadır. Külliyedeki bazı bölümler Hocapaşa yangınından sonra Divanyolu caddesinin genişletilmesi sırasında değişikliğe uğramıştır. Fâzıl Ahmed Paşa bu yapılar topluluğundan oluşan külliyeye bir de vezir hanı ilave etmiştir. Bulunduğu caddeye de ismini veren ve Çemberlitaş sütununun karşısında bulunan bu yapıda şu anda dükkânlar bulunmaktadır. Sonraki dönemlerde külliye ve kütüphane arasındaki bölgeye inşaat izni verilmesiyle külliye ve kütüphanenin araları tamamen ayrılmıştır.
Babası gibi kitap ve kütüphane sevdalısı olan Fâzıl Ahmed Paşa babasından kalan kitapları kendi kitaplarıyla birleştirmiş ve meydana gelen bu koleksiyonu yerleştirmek üzere kütüphane binasını yaptırmıştır. Ancak onun da babasından 15 sene sonra 1676 (h. 1087) yılında genç yaşta vefat etmesi üzerine kütüphanenin kuruluş işlemleri Fâzıl Mustafa Paşa’ya nasip olmuştur. Fâzıl Mustafa Paşa 1089 (1678) yılında hazırlattığı vakıf senedi ile Köprülü Kütüphanesi’ni resmen kurmuştur.
Mimarbaşı Mustafa Ağa’nın yaptığı rivayet edilen kare planlı kütüphanenin üzeri pandantifli, dıştan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş 7 metre çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbeleri taşıyan baklava sütun başlıklı kemerleri, binayı çepeçevre kuşatan geniş silme saçağı ve ana kubbesi horasan sıvalıdır. Duvarları bir sıra taş ve iki sıra tuğladan müteşekkildir. Köprülü Fâzıl Ahmed Paşa Vakfiyesi’nde binanın yeri şöyle açıklanmaktadır: “…Molla Fenârî Mahallesi’nde binâ eylediğim bir tarafı kendi milkim olan dekâkîn ve bir tarafı tarîk-i hâs ve bir tarafı imama ve müezzine süknâsı meşrûta olan vakıf odalar ve bir tarafı Kaya Sultan arsası ile mahdûd…”[7] Küçük bir girişi ve on iki penceresi olan kütüphanenin okuma salonu bulunmaktadır.[8]
Kütüphane içindeki süslemeler kuruluş devrine ait olmayıp bir asır sonra yapılmıştır. Kubbeye geçiş üçgenlerinde bulunan siyah fon üzerine yazılmış “Maşallah 1181” yazısı süslemenin yapıldığı tamiratın tarihini (m. 1767) vermektedir. Kapı iç alınlığındaki başlık motifinde bulunan “Maşallah, tamiri 1289, 1327” yazısı da bir diğer tamir tarihini vermektedir. 1911 tarihinde ise evkaf nazırı Hayri Efendi zamanında başlatılan kütüphaneleri yenileme projesi dâhilinde kütüphaneye elektrik getirilmiş, yeni kitap dolapları koyulmuştur.[9]
Köprülü Mehmed Paşa’nın kütüphanesine vakfettiği yazmaların üzerinde vefat yılı 1072 (1661) tarihini taşıyan vakıf mührü bulunmaktadır.
Kütüphanede, üzerinde bu mühür bulunan çok az kitap vardır. Bunun nedeni daha önce Bozcaada ve Safranbolu’daki camilerde birer kütüphane kuran Köprülü Mehmed Paşa’nın İstanbul’daki kütüphaneye koyacağı kitapları henüz hazırlamamış olması veya kitapların üzerine mühür vurmadan vefat etmesi olabilir.[10]

Köprülü Mehmed Paşa’nın Vakıf Mührü
Fâzıl Mustafa Paşa’nın vakfiyesinde belirtildiğine göre kütüphanede güvenilir, dindar, istikamet ehli ve vakar sahibi üç hâfız-ı kütüb, bir bevvâb ve bir mücellid çalışıp ücretlerini günlük ödeme şeklinde almayıp aylık olarak alacaklardır: “Ve üç nefer emîn u dindâr ve mustakîm u sâhib-i vakâr kimesneler hâfız-ı kütüb olup, hâfız-ı kütüb-i evvel olan ayda yedi buçuk esedî ve sânîsi ayda üç esedî ve üç rub‘ esedî ve sâlisi ayda üç esedî ve üç rub‘ esedî guruş vazifeye mutasarrıf ola ve kütübhânede bevvâb olana ayda iki buçuk esedî guruş virile ve mücellid-i kütüb olan kimesneye ayda üç rub‘ virile!..” Ancak bu aylık ödeme durumu daha sonra yevmiyeye değiştirilmiş olacak ki Osmanlı Arşivi’nde bulunan 1180 tarihli bir vesikada[11] birinci hafız-ı kütüb için günlük otuz akçe, 1197 tarihli bir vesikada[12] da ikinci hafız-ı kütüb için günlük yirmi akçe ödendiği geçmektedir. 1182 tarihli başka bir belgeye göre de bevvâbın günlük on akçe ile görev yaptığını görmekteyiz.[13]
Vakfiyeye göre kütüphane haftada üç gün, pazar, salı ve perşembe günleri güneşin doğuşundan ikindi vaktine kadar açık olacaktır. Hafız-ı kütübler bu süre zarfında kütüphaneden dışarı çıkmayacaklar, gerektiğinde şartlar dâhilinde dışarıya ödünç kitap vereceklerdir:“…Haftada üç gün ki yevmi ehad ve sülâsâ ve hamîs günleridir; tulû‘-i şemsden asra değin hâfız-ı kütüb olan kimesneler kütübhânede meks idüb…”[14]

Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın Vakıf Mührü
Köprülü Kütüphanesi dışarıya kefil ya da rehin karşılığında kitap ödünç veren ilk kütüphanelerdendir. Vakfiyede belirtildiğine göre rehin veya kefil ile kütüphaneden azamî altı aylık süre için ödünç kitap verilmiştir: “…hasbe’l-iktizâ, ihrâc olunmak lâzım gelirse kefil-i melî veya rehn-i kavî ile vireler. Üç aydan ziyâde ledâ şiddeti’l-ihtiyâc altı aydan ziyâde kimesnede meks olunmayub, virilen kimesnelerden alınub, hizânede hıfz oluna!..” Bu, matbaanın olmadığı, kitapların yazma olarak çoğaltıldığı bir dönem için önemli bir hizmettir. Fakat şu da var ki dışarıya ödünç verme sebebiyle kütüphaneden birçok kitap kaybolmuştur. Kataloglarda bu kitapların yanında “kadîmen zâyi” kaydı bulunmaktadır.
Kütüphanedeki koleksiyonlar Köprülü Ailesi’nden Köprülü Mehmed Paşa, Fâzıl Ahmed Paşa, Hacı (Hafız) Ahmed Paşa (v. 1769) ve Mehmed Asım Bey (v. 1815)’in vakfettiği kitaplardan oluşmaktadır. İlavesi halen tasnif edilmekte olan kütüphanede toplamda 2700’den fazla yazma ve basma eser bulunmaktadır. Bunların büyük çoğunluğunu Fâzıl Ahmed Paşa’nın vakfettiği eserler oluşturur. Vakfiyeye göre Fâzıl Ahmed Paşa ilk seferde 1240, ikincisinde ise 382 adet kitap vakfetmiştir. Buna göre toplamda Fâzıl Ahmed Paşa tarafından vakfedilen kitap sayısı 1622 adettir.
Daha sonra ailenin üyelerinden Numan Paşa’nın oğlu Hafız (Hacı) Ahmed Paşa’nın kendi ismiyle anılan koleksiyonu gelir. Hafız Ahmed Paşa’nın vakfettiği kitapların tarihi ve adediyle alakalı bir vesika bulunmamakla birlikte Devr-i Hamîdî kataloğunda vakıf tarihiyle alakalı 1170 (1757) senesi zikredilir. Mezkur koleksiyona ait başka bir tarihsiz katalogda 471 eser zikredilmektedir. Şu anda koleksiyonda bulunan kitap sayısı 90 adet fazla olduğuna göre bazı eserlerin kaybolmuş olması veya üçüncü koleksiyona aktarılmış olması muhtemeldir. Hafız Ahmed Paşa’nın bir diğer kitap vakfı da 57 yazmayla babasının 1708 yılında yaptırdığı medreseye olmuştur. Bu medrese Fâzıl Ahmed Paşa’nın Kandiye’de yaptırdığı camiye tabi olan medresedir.
Kütüphaneye çok önemli kitaplar vakfeden bir diğer aile üyesi Üsküdar kadısı Mehmed Asım Bey Köprülüzâde Abdullah Paşa’nın oğlu olan Abdülhamid Bey’in oğludur. 1229 tarihli vakfiyede iki dolap dolusu 350 kitap vakfettiği yazmaktadır.[15] Fakat şu anda bu koleksiyonda yaklaşık 748 kitap bulunmaktadır. Ayrıca Mehmed Asım Bey ileride talebelerin ihtiyacı olacak kitapların satın alınması için bir miktar da para ayırmıştır.[16]
Köprülü Kütüphanesi, bünyesinde çok kıymetli yazma eserler barındırmaktadır. Fâzıl Ahmed Paşa ve Hacı Ahmed Paşa koleksiyonlarında Osmanlı tarihi ve Türk edebiyatı için önemli addedilen nadir eserlerle eski tarihli veya müellif nüshası olan kıymetli yazmalar bulunmaktadır. Kütüphanenin en eski eserlerinin bulunduğu Fâzıl Ahmed Paşa koleksiyonunda meşhur Arap dili alimi Ebu’l-Abbâs Müberred (ö. 286/900)’in el-Muktedab eserinin 347 tarihli çok eski bir nüshası (1507-158) bulunmaktadır. Koleksiyondaki eski kitaplardan bir diğeri de meşhur müfessir Ebû İshâk ez-Zeccâc (ö. 311/923)’ın 16 yılda tamamladığı Me’âni’l-Kur’ân isimli eserinin 395 tarihli nüshasıdır.[17] Hacı Ahmed Paşa koleksiyonunda bulunan bir eser dışındaki bütün eserler hicrî 7. yüzyıl sonrasına aittir. Mehmed Asım Bey koleksiyonu ise genelde Osmanlı medreselerinde okutulan sarf, nahiv, belağat, kelâm, fıkıh ve mantık gibi ilimlere ait metinler ve bunların şerhleriyle haşiyelerinden oluşmaktadır.[19]

Mushaf. Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 2.
Kütüphanenin ilk katalogları vakfiyede düzenlenmiştir. Matbu kataloğu ise Sultan II. Abdülhamid’in 1882’de teşekkülünü başlattığı Devr-i Hamîdî katalogları zımnında hazırlanmıştır. Bu dönemde İstanbul’da bulunan irili ufaklı 200 civarındaki yazma eser kütüphanesi kayıt altına alınmıştır. On iki yıl süren çalışmayla İstanbul’da 83 koleksiyondan oluşan 69 kütüphanenin kataloğu 40 cilt halinde yayımlanmıştır. Kütüphanenin basılan bir diğer kataloğu ise Ramazan Şeşen ve arkadaşları tarafından üç ciltlik hâlinde hazırlanan çalışmadır. Eser 1986 yılında İstanbul’da basılmıştır.
[1] Bkz. Behcetî, Seyyid İbrahim, Silsiletü’l-Âsafiyye fî Devleti’l-Hâkâniyyeti’l-Osmâniyye, Köprülü Ktp., Hafız Ahmed Paşa, nr. 212, vr. 2a-76a.
[2] Mehmed Süreyya, Sicilli Osmanî, IV/1061.
[3] Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi (VGMA), Mücedded Anadolu [M.A.D] 580, s. 127.
[4] Behçet Ünsal, Türk-Vakfı İstanbul Kütüphanelerinin Mimari Yöntemi, s. 97.
[5] İsmail E. Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihi II, Kuruluştan Tanzimat’a Kadar Osmanlı Vakıf Kütüphaneleri, AKM Yayını, Ankara 1991, s. 61.
[6] Ayvansarayî, Hüseyin Efendi, Hadîkatü’l-Cevâmi‘, s. 177.
[7] VGMA, M.A.D 580, s. 143.
[8] M. Cunbur, Kütüphane Vakfiyelerinden Notlar, s. 718.
[9] Ahmet Küçükkalfa, Köprülü Kütüphanesi, s. 16-17.
[10] Erünsal, Osmanlılarda Kütüphaneler ve Kütüphanecilik, Timaş Yay., 2. Baskı, 2015 İstanbul, s. 162.
[11] Osmanlı Arşivi (BOA), Cevdet Maarif [C.MF], 58-2860.
[12] BOA, C.MF, 3-103.
[13] BOA, AE.SMST.III, 226-17929.
[14] VGMA, M.A.D 580, s. 143, 151.
[15] İstanbul Kütüphaneleri Tarih-Coğrafya Yazmaları Katalogları, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1962, s. 873, 874.
[16] Ramazan Şeşen v.dğr., Fihrisü Mahtûtâti Mektebeti Köprülü, İstanbul 1986, I/1-8.
[17] Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 42-43.
[18] Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 415.
[19] Şeşen, Fihrisü Mahtûtâti Mektebeti Köprülü, I/14-16.
Leave A Reply